Klavye klavye söyle bana var mı benden daha akıllısı ve cesuru bu dünyada ?
Klavye dile gelir ; Olur mu efendim senden daha cesuru da yok, senden daha akıllısı da yok. Sen yaz gitsin, kalemine pardon tuşlarına kuvvet. Kimse senden daha tok sözlü olamaz. Kimse senden daha doğru da konuşmaz. Allame i cihanlar senin karşında selam durur. Bunu duyan zat-ı muhteşem der ki; Haa öyle mi o zaman yandınız siz, bakın ben şimdi herkese nasıl saydıracağım.
Gerçekten de klavyenin başına geçince yahut telefonu eline alınca insana bir haller oluyor. Hele ki sosyal medyada üç beş insan seni takip ediyorsa yazdıklarıyla dünyaya yön verdiğini zannediyor insan.
“………….Sivrisineğin birisi kendisini kaptan-ı derya zannedermiş. Bir gün yerde bir idrar birikintisi görmüş. Gidip idrar birikintisi üzerindeki saman çöpüne konmuş ve şöyle demiş: “ İşte derya, işte kalyon, işte ben, Bir meşhur kaptan olup tuttum dümen!.............” ( Bu kısım Mevlana’dan alıntıdır )
İşin kötü tarafı şu ki bazen galeyana gelip çizgiyi aşanlar oluyor ki sonu hep pişmanlık. Yine işin daha da kötü tarafı şu ki; söz uçar yazı kalır. Bazen bilinçsizse bazen de hiçbir art niyet olmadan bir şeyler yazarsın, ilgilisi ya da birileri bunu hemen delil diye arkasına atar. Ondan sonra olanlar olur. Adliyeler böyle vakalarla dolu. Klavyenize güvenmeyin bre delikanlılar. Deliye dönersiniz benden uyarması.
İşte bu vakalardan bir türü de işçi işveren arasında yaşanabilecek türden. İşveren belki bir haksızlık yapar, belki işçiye söylediği bir sözü ağır gelir, belki işçi adamın sadece tipini beğenmez vesaire bir şekilde sıkıntı yaşanır. İşçi de galeyana gelip açar facebook’u, instagramı, twitter’ı saydır Allah saydır. Veya işçi kendince şaka yapmak ister, iş yerini konu mankeni yapar,yazaaar çizeeer. Al sana iş. Peki ne olacak. Diyelim ki bir işçi iş yerini küçük düşürücü bir söylemle sosyal medyada paylaşım yaptı, işveren ne yapmalı ? Ne yapabilir ?
İşçinin Sosyal Medya Paylaşımı Küfür Hakaret Yahut Tehdit İçermemeli ve İşverene Ya da İşverene Bağlı Başka Bir İşçiye Sataşma Boyutunda Olmamalı
Küçük düşürmek başka bir eylem, küfür ve hakaret ile sataşmak bambaşka bir eylem. Dolayısıyla şaka amaçlı bir paylaşım yapmakla bir kişinin onur ve haysiyetine dokunur ağır cümleler kurmak arasında sonuçları itibariyle fark bulunmaktadır. Eğer işçi sosyal medyadan bile olsa işverene karşı ya da onun ailesine karşı veya başka bir işçisine karşı böyle eylemlerde bulunursa, en genel adlandırma ile sataşırsa o halde iş barışı ve huzuru bozulacağı aşikardır ve işçi bu durumda işveren tarafından tazminatsız ve haklı nedenle işten çıkarılabilir. İş Kanunu Madde 25 buna imkan verir.
O sebeple siz siz olun( tabiî ki normalde de kimseye küfür,hakaret veya tehditte bulunmayın ama ) gaza gelip sosyal medyada işverene yahut ailesine veya başka bir işçisine bunu asla yapmayın. İşinizden ve tazminatınızdan olursunuz bizden uyarması.
Sataşma Boyutunda Olmayan Ancak Küçük Düşürücü Paylaşımlar Yapan İşçi Geçerli Nedenle İşten Çıkarılabilir
Geçerli nedenle haklı fesih arasındaki fark çok basit şöyle anlatılabilir; geçerli fesih hallerinde işveren için iş ilişkisinin devam etmesi kendisinden beklenemez bir durum vardır. Evet bu hallerde işçiyi çıkarabilirsin der kanun. Ancak bu haller tazminatsız çıkaracak kadar ağır bir hal de değildir. O sebeple çıkar ama tazminatını da öde denmektedir.
Haklı nedenlerle işten çıkarma ise öyle haller vardır ki artık işçinin işten çıkarılırken tazminat verilmesi de mümkün değildir. Yani eylemin ağırlığı artık geçmişteki emekleri yok sayacak düzeydedir. Tabiri caizse bir yanlışınız tüm doğrularınızı silmektedir. Örneğin ; işyerinde hırsızlık yapmak, işyerinde kavga etmek gibi.
Biz hukukçular bu cümleyi çok kurarız; somut olaya bakmak lazım diye. Her şeyi tek bir kalıbın içine sokup artık bunu uygulayın, kurallar bunlardan ibarettir diyemiyoruz. Ancak genel bir tanım yapıp olaya göre bir karar verebiliyoruz. Konumuzda da verdiğimiz bilgileri böyle düşünmenizi isteriz. Yüzde yüz her olaya böyle uygulanır diye bakmamak lazım. O sebeple konuyu nihayete erdirmek için şu şekilde bir cümle kurabiliriz; “ ……………İşçinin küfür,hakeret,tehdit veya sataşma boyutunda olmayan işvereni küçük düşürücü nitelikteki sosyal medya paylaşımları nedeniyle işveren işçiyi geçerli nedenle işten çıkarabilir…………” Yani işçi tazminata hak kazanır ancak geçerli nedenle çıkarıldığı için işe iade davası açamaz.
Olayın daha güzel anlaşılması ve somutlaşması için gerçek hayattan bir kesit sunalım. Öyle ya bu yargı kararları oturup senaryo yazar gibi yazılmıyor. İnsanların gerçek hayatlarındaki yaşadıkları olay ve uyuşmazlıklara karşı hukuki değerlendirme yapılarak sonucu taraflarını bağlayan bir hüküm veriliyor. Bakalım Yargıtay ne demiş ;
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/10461 E. 2016/11592 K. Sayılı kararında özetle
“…………………….Somut olayda 02.11.2014 tarihinde ''facebook'' adlı sosyal paylaşım sitesinde '' ... '' isimli bir grup içerisinde yayınlanan '' hasta gelmesin diye dua ederken biz, ... m……. hastanesi :) '' başlıklı, davacı ile birlikte 3 kişinin hasta yatakları üzerinde bağdaş kurup oturduğu ve ellerini havaya kaldırarak dua ettikleri fotoğrafın davalı işverence fesih nedeni yapıldığı anlaşılmaktadır. Paylaşılan bu fotoğrafta davalı kurumun isim ve logosu kullanıldığı gibi fotoğrafta davacının üzerinde formasının ve yaka kartının da bulunduğu görülmektedir. Sözü edilen paylaşım 1.285 kişi tarafından beğenilmiş ve fotoğrafın altına 52 yorum yapılmıştır. Fotoğrafın yayınlandığı ''... '' grubunun yaklaşık 13.102 üyesi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının 12.11.2014 tarihli savunması ile aynı gün temyiz incelemesi yapılan Dairemizin 2015/46017 Esas sayılı dava dosyasında aynı paylaşım nedeniyle iş akdi feshedilen işçinin savunmasından fotoğrafların mesai saatleri içerisinde çekildiği ve paylaşılmasına davacının rızasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının mesai saatleri içerisinde çekilen ve paylaşılacağının bilindiği fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanması işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olup artık davalı işverenden davacı ile çalışması beklenemeyeceğinden somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğunun kabulü gerekmektedir. ……………..”
Gördüğünüz üzere bazen arkası düşünülmeden yapılmış tek bir hareket bütün hayatınızı olumsuz yönde etkileyebilir. İki düşün bir söyle bin düşün bir yaz. O sebeple klavyenin gazına gelmemek lazım. Ne kadar da sinirlenseniz ne kadar da haksızlık yapılırsa yapılsın hakkınızı makul,temkinli ve yasal zeminde aramanız en sağlıklısı. Faydalı olması dileğiyle saygılarımla…..