Çok fazla televizyona bakmam. Ama bazen çok güzel programlar da denk geliyor. TLC ve DMAX kanallarında harika programlar bulabiliyorum. Ev yapıyorlar, icatlar inceleniyor, suçlular bulunuyor, zor hayat koşullarında yaşam mücadelesi veriliyor.
Programlarda toplumun çeşitliliği gibi esasen bizleri yansıtıyor. Ve bunları seyredince dünyada ki bütün toplumların aynı olduğunu görüyoruz.
Çok çalışarak ekmek parası kazananlar, topluma faydalı olmaya çalışanlar, ilkeleri olanlar, topluma saygılı davrananlar var.
Başkasının hakkına göz dikenler, toplumda asalak olarak yaşayanlar, ilkesiz olanlar, kendinden başkasını düşünmeyenler, suç işlemekten ve şerefsizce yaşamaktan zevk!! alanlar var.
Çok uzun süredir yazarlık yapıyorum. Yazılarımın büyük çoğunluğunda herkesi birinci grupta yer almaya çağırıyorum. Kendimizin birinci grupta yer alması yetmez, bataklığı kurutmak için de çalışmamız lazım diyorum. Ama ne bataklık kuruyor, ne sinek üremesi azalıyor.
Dünyadaki en müreffeh ve huzurlu ülkeler İskandinav ülkeleri, Kanada, İskandinav ülkelerine komşu ülkeler ve biraz da Avrupa Birliği üyelerinden bazıları.
Adalet; ülkelerin ve toplumların maddi olarak yükselmesinde, huzurlu ve güvenli yaşamasında, geleceğe umutla bakmasında en önemli faktörlerin ilkidir.
Sosyal devlet, yaygın ve iyi eğitim, siyasilerin topluma hesap verebilirliği… diğer etmenler olarak devam eder.
İşin en can alıcı yeri tam da burası. Bu ülkelerde ki toplumlar yukarıda yazdığımız gereklilikleri hak etmişlerdir.
Padişahım çok yaşa.
Benim partim asla hata yapmaz.
Benim liderim eleştirilemez.
Bütün dünya bize düşman.
Bizim ailenin de bir delisi olsun.
Eller de neler var neler.
Bu gibi argümanlarla kendilerini bağlamamış, hep haklının ve doğrunun yanında yer almışlar ve toplumlarını ileri götürmüşlerdir.
Sahtekâra, hırsıza, yalancıya kanmamışlar ve toplumda bu türlerin dışlanmasını sağlayarak bataklığı kurutma seviyesine gelmişlerdir.
Şimdi bize bakalım.
Etrafınız da ki sahtekâr, yalancı, hırsız, bilgisiz, çapsız kimselere bir bakın. Bir de onlara değer verenlere bakın. Bir de bulundukları yere ve onlara davranışlara bakın.
Sonuca siz karar verin.
Programlarda toplumun çeşitliliği gibi esasen bizleri yansıtıyor. Ve bunları seyredince dünyada ki bütün toplumların aynı olduğunu görüyoruz.
Çok çalışarak ekmek parası kazananlar, topluma faydalı olmaya çalışanlar, ilkeleri olanlar, topluma saygılı davrananlar var.
Başkasının hakkına göz dikenler, toplumda asalak olarak yaşayanlar, ilkesiz olanlar, kendinden başkasını düşünmeyenler, suç işlemekten ve şerefsizce yaşamaktan zevk!! alanlar var.
Çok uzun süredir yazarlık yapıyorum. Yazılarımın büyük çoğunluğunda herkesi birinci grupta yer almaya çağırıyorum. Kendimizin birinci grupta yer alması yetmez, bataklığı kurutmak için de çalışmamız lazım diyorum. Ama ne bataklık kuruyor, ne sinek üremesi azalıyor.
Dünyadaki en müreffeh ve huzurlu ülkeler İskandinav ülkeleri, Kanada, İskandinav ülkelerine komşu ülkeler ve biraz da Avrupa Birliği üyelerinden bazıları.
Adalet; ülkelerin ve toplumların maddi olarak yükselmesinde, huzurlu ve güvenli yaşamasında, geleceğe umutla bakmasında en önemli faktörlerin ilkidir.
Sosyal devlet, yaygın ve iyi eğitim, siyasilerin topluma hesap verebilirliği… diğer etmenler olarak devam eder.
İşin en can alıcı yeri tam da burası. Bu ülkelerde ki toplumlar yukarıda yazdığımız gereklilikleri hak etmişlerdir.
Padişahım çok yaşa.
Benim partim asla hata yapmaz.
Benim liderim eleştirilemez.
Bütün dünya bize düşman.
Bizim ailenin de bir delisi olsun.
Eller de neler var neler.
Bu gibi argümanlarla kendilerini bağlamamış, hep haklının ve doğrunun yanında yer almışlar ve toplumlarını ileri götürmüşlerdir.
Sahtekâra, hırsıza, yalancıya kanmamışlar ve toplumda bu türlerin dışlanmasını sağlayarak bataklığı kurutma seviyesine gelmişlerdir.
Şimdi bize bakalım.
Etrafınız da ki sahtekâr, yalancı, hırsız, bilgisiz, çapsız kimselere bir bakın. Bir de onlara değer verenlere bakın. Bir de bulundukları yere ve onlara davranışlara bakın.
Sonuca siz karar verin.