Gündem
03 Eylül 2020 - 14:05
Karaman'da geleneksel yöntemlerle yapılan pekmez sezonu başladı
Karaman'da her yıl Eylül ve Ekim ayları bin bir zahmetle bağlardan toplanan üzümler büyük bir emekle pekmeze dönüştürülüyor. Elde edilen pekmezin kilosu 35-40 liradan satışa sunuluyor.
Gündem
03 Eylül 2020 - 14:05
Toros dağlarında doğal olarak yetişen yerli üzümler, büyük ocaklarda işlenerek, 14-15 saatlik bir işlemden geçiriliyor. Üzümün suyu geleneksel yöntemle çıkarıldıktan sonra odun ateşinde asırlık fırınlarda kaynatılarak yapılan pekmek sofraları süsleyen şifaya dönüyor.
Karaman Akçaalan köyü muhtarı Salih Arslan, Haber Ajansımıza üzümün pekmeze dönüşüm yolculuğunu anlattı. Üzümlerin çiğnenerek sıkıldığını içerisine üzüm toprağı denilen, beyaz toprak atıldığını belirten Muhtar ARSLAN, “Bu toprak üzüm suyunun çökelmesini sağlıyor. Toprak katma işlemiyle şıranın durulması, çökelti oluşturması ve üzümden gelen ekşiliğin alınması sağlanıyor. Berraklaşan üzüm suyu, pekmez fırınlarında yayvan büyük kazanlarda kaynatılır. Odun ateşinde kaynatılan üzüm şırası sürekli savrulur. Kaynayan şıranın üzerinde köpükler oluşur. Şıranın üzerindeki köpük sarı rengini aldığı vakit, şıra pekmez halini almış demektir.”
10 KİLO ÜZÜMDEN 1 KİLO PEKMEZ
Akçaalan köyü muhtarı Salih Arslan verdiği bilgide; bağ bozumunun başladığını, bu yıl üzüm rekoltesinin normalin altında olduğunu söyledi. Yaklaşık 10 kilogram üzümden 1 kilo pekmez elde edildiğini, atalarından gördükleri pekmez yapımını çocuklarına da öğrettiklerini ve kendilerinin yaklaşık 40 yıldır bu işi yaptıklarını söyledi. Arslan, “Pekmez yapımı zor ve meşakkatli bir iş. Önce bağlarda yetişen üzümlerin toplanmasıyla başlanan üzümler yıkanıyor, daha sonra özel yapılan çuvalların içerisine konularak üzüm ezme havuzlarında ezilerek şıra haline getiriliyor. Üzümlerden elde edilen şıra kazanlara konularak, içerisine karıştırılan özel bir toprakla yüksek ateşte kaynatılıyor. Daha sonra dinlenmeye bırakılan üzüm şırası süzülerek tekrar ateşe konuluyor. Normal ateşte uzun bir süre kaynatıldıktan sonra pekmez haline geliyor” dedi.
ÜZÜM PEKMEZİNİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTMAZ
Üzüm pekmezinin sağlık yönünden oldukça yararlı olduğunu dile getiren Salih Arslan, ‘Eskiden kolay kolay insanlarımız hastalanmazdı. Öksürük olunca, boğaz ağrısı, nezle ve grip olanlar bir su bardağına konulan pekmezin içine bir çay kaşığı karabiberi ekleyip bunu sabah akşam içince Allah’ın izniyle hiçbir hastalık kalmazdı. Eskiden doğal yer ve içerdik, ancak doktora ameliyatlık olunca giderdik’ dedi. Dut ve karpuz pekmezlerinin de yapıldığını belirten Salih Arslan, ‘Üzüm pekmezinin yerini hiçbirisi tutmaz. Üzüm pekmezi enerji kaynağıdır. Akciğer hastalıklarına iyi gelir, sabahları yarım bardak içerse şifa bulunurdu. Soğuk algınlığına, astıma iyi gelir. Kış aylarında evlerimizde sabah kahvaltılarımızda pekmezi banarak yediğimizde üşümeyiz. Pekmezin sağlık yönünden en yararlı olanı da kan yapıcı özelliğidir. Enerji kaynağıdır” şeklinde konuştu.
Karaman Akçaalan köyü muhtarı Salih Arslan, Haber Ajansımıza üzümün pekmeze dönüşüm yolculuğunu anlattı. Üzümlerin çiğnenerek sıkıldığını içerisine üzüm toprağı denilen, beyaz toprak atıldığını belirten Muhtar ARSLAN, “Bu toprak üzüm suyunun çökelmesini sağlıyor. Toprak katma işlemiyle şıranın durulması, çökelti oluşturması ve üzümden gelen ekşiliğin alınması sağlanıyor. Berraklaşan üzüm suyu, pekmez fırınlarında yayvan büyük kazanlarda kaynatılır. Odun ateşinde kaynatılan üzüm şırası sürekli savrulur. Kaynayan şıranın üzerinde köpükler oluşur. Şıranın üzerindeki köpük sarı rengini aldığı vakit, şıra pekmez halini almış demektir.”
10 KİLO ÜZÜMDEN 1 KİLO PEKMEZ
Akçaalan köyü muhtarı Salih Arslan verdiği bilgide; bağ bozumunun başladığını, bu yıl üzüm rekoltesinin normalin altında olduğunu söyledi. Yaklaşık 10 kilogram üzümden 1 kilo pekmez elde edildiğini, atalarından gördükleri pekmez yapımını çocuklarına da öğrettiklerini ve kendilerinin yaklaşık 40 yıldır bu işi yaptıklarını söyledi. Arslan, “Pekmez yapımı zor ve meşakkatli bir iş. Önce bağlarda yetişen üzümlerin toplanmasıyla başlanan üzümler yıkanıyor, daha sonra özel yapılan çuvalların içerisine konularak üzüm ezme havuzlarında ezilerek şıra haline getiriliyor. Üzümlerden elde edilen şıra kazanlara konularak, içerisine karıştırılan özel bir toprakla yüksek ateşte kaynatılıyor. Daha sonra dinlenmeye bırakılan üzüm şırası süzülerek tekrar ateşe konuluyor. Normal ateşte uzun bir süre kaynatıldıktan sonra pekmez haline geliyor” dedi.
ÜZÜM PEKMEZİNİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTMAZ
Üzüm pekmezinin sağlık yönünden oldukça yararlı olduğunu dile getiren Salih Arslan, ‘Eskiden kolay kolay insanlarımız hastalanmazdı. Öksürük olunca, boğaz ağrısı, nezle ve grip olanlar bir su bardağına konulan pekmezin içine bir çay kaşığı karabiberi ekleyip bunu sabah akşam içince Allah’ın izniyle hiçbir hastalık kalmazdı. Eskiden doğal yer ve içerdik, ancak doktora ameliyatlık olunca giderdik’ dedi. Dut ve karpuz pekmezlerinin de yapıldığını belirten Salih Arslan, ‘Üzüm pekmezinin yerini hiçbirisi tutmaz. Üzüm pekmezi enerji kaynağıdır. Akciğer hastalıklarına iyi gelir, sabahları yarım bardak içerse şifa bulunurdu. Soğuk algınlığına, astıma iyi gelir. Kış aylarında evlerimizde sabah kahvaltılarımızda pekmezi banarak yediğimizde üşümeyiz. Pekmezin sağlık yönünden en yararlı olanı da kan yapıcı özelliğidir. Enerji kaynağıdır” şeklinde konuştu.
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir