TÜKETİCİLERİN %95’İ AÇ VE YOKSUL!..
· 80 MİLYONDAN FAZLA TÜKETİCİ AÇ VE YOKSUL!..
· TÜKETİCİLERİN YARIYA YAKINI AÇLIK SINIRININ ALTINDA!.. · TÜKETİCİLERİN %45’DEN FAZLASI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA!.. · EKONOMİK POLİTİKALAR TÜKETİCİLERİ AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA SÜRÜKLEDİ!.. · TÜKETİCİLERİN YARIDAN ÇOĞU YETERLİ VE DENGELİ BESLENEMİYOR!.. · EKONOMİK POLİTİKALAR TÜKETİCİLERİ ÇARESİZ VE ÇÖZÜMSÜZ BIRAKTI!.. · ÇARESİZLİK VE ÇÖZÜMSÜZLÜK YAŞAYAN TÜKETİCİLER BUNALIMA SÜRÜKLENMEKTEDİR!.. · AÇLIĞIN VE YOKSULLUĞUN NEDENİ OLAN POLİTİKALAR TERK EDİLMELİ!..Türk-İş, Mayıs 2022 ayına ilişkin açlık sınırını 6.017,85TL, yoksulluk sınırını ise 19.602,14TL olarak açıkladı. Açlık sınırı, 4 kişilik bir hanenin Mayıs ayı için yalnızca yeterli ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan bir bedeldir. Yoksulluk sınırı ise 4 kişilik hanenin Mayıs ayı için gerekli olan giderlerinin aylık karşılığıdır.
Derneğimiz tarafından söz konusu açlık ve yoksulluk bedelleri ile TÜİK’in yıllık hane halkı kullanılabilir gelir dağılımını karşılaştırdığımızda şu sonuçlar görülmektedir:Tüketicilerin %95 dolayındaki kesiminin aç ve yoksul olduğu anlaşılmıştır. Türkiye’nin nüfusunu yaklaşık 85 milyon olarak aldığımızda, 80 milyondan fazla tüketicinin aç ve yoksul olduğu görülmektedir.Bu sorunu ayrıntılandırdığımızda, tüketicilerin %50’ye yakınının ( %49.6’sı) açlık sınırının altında yaşadığı belirlenmiştir. Yani, 42 milyondan fazla Tüketici ( 42.16 milyon ) açlık sınırının altında yaşamaktadır. Tüketicilerin %45’den fazlasının ise ( %45.2) yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirlenmiştir. Yani, 38.42 milyon tüketici yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan tüketicilerin oranını topladığımızda, nüfusun %95’ine ( %49.6 + %45.2=%94.8) yaklaştığı görülmektedir. Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan tüketicileri sayısal olarak topladığımızda ise, 80 milyondan fazla tüketicinin ( 42.16 + 38.42 = 80.58 milyon ) aç ve yoksul olduğu görülmektedir.Türkiye’de uygulanan ekonomik politikalar tüketicileri açlığa ve yoksulluğa sürüklemiştir. Ailelerin çoğunluğu gıdası için gerekli olan harcamalardan kısarak diğer zorunlu gereksinimlerini karşılamaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle, tüketicilerin yarıdan çoğu yeterli ve dengeli beslenememektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenmeden dolayı çocuklarda gelişim bozukluğu artmaktadır. Bununla birlikte, yetersiz ve dengesiz beslenen her yaştan tüketicilerde çeşitli hastalıkların, ruhsal bozuklukların ve obezitenin artmakta olduğu belirtilmektedir. Çaresizlik ve çözümsüzlük yaşayan tüketiciler bunalıma sürüklenmektedir. Tüketiciler olarak ülke yönetimine sesleniyoruz ve çağrıda bulunuyoruz:- Açlığın ve yoksulluğun nedeni olan politikalar terk edilmelidir!..
- Ekonomik politikalar birilerini zengin etmek için değil, açlığın ve yoksulluğun giderilmesi için uygulamaya konulmalıdır!..